Her zamankinden daha bi "Ayrılık"...
Her zamankinden daha bi "Özlem" dökülüyor dilimizin ucundan..
.
.
Sen bir masalın şımarık kahramanısın sadece ..
Okundukça varsındüşlendikçe gerçeksin..
Sonrası yok..
Sonrası terkediş ve dönüş arasında sıkışmış hüzünlü bir bakış..
Geç kalmış olmanın verdiği bir pişmanlık..
Ve sızlayan bir eski yara..
...
Sonran yok artık..Dön ve git...
Giderken yüzünü yüzümden çek ..
"Güle güle" havasında olan dokunuşunu tenimden sök..
Bir de gölgeni yakan adımlarının izlerini de al ..
Ve geldiğin gibi yine git..
Ardından;
Her zamankinden biraz daha tutuşur bakışlarım..
Biraz daha küllenir sol yanım..
Belki biraz daha boş kalır ellerimdaha da soğur avuçlarım..
Benle beraber İstanbul'da öylece kalır..Donuk ve boş..
Ama;
Sen yine de bu şehrin sokaklarından akıp git..
Karış karanlığa..
Bir ben bir de ay şahit olsun gidişine..
Her zamankinden biraz daha fazla gömeyim geceye ikimizi...
...
Esas oğlan içine akıtır yaşlarınıbelli edemez..
Esas kadın gurur yapardönüp ardına bakamaz..
Biliyordu ikisi de;
Tenleri ayrı koksadayürekleri beraber çarpıyordu her zaman..
Ve biliyordu ikisi de;
Dillerinin ucunda ıslanan kelimeleri bir sıksalar..
"Seni seviyorum"lar dökülürdü yere damla damla..
Oysa şimdi;
Her zamankinden daha bi "Ayrılık"...
Her zamankinden daha bi "Özlem" dökülüyor dilimizin ucundan..